11 Eylül 2012 Salı

Yalancı basın bunu da yazın


Takvim’in 11 Eylül tarihli manşeti “Dağda Kucak Plajda Yatak”

Habere göre dağda ‘teröriste’ kucak açan Ertuğrul Kürkçü, Antalya’daki bir otelde geceliği kişi başı 450 liradan, sevgilisiyle tatil yapıyor. Şimdi haberin amacında zaten hemfikiriz. Haberdeki nefret söylemi de açık, başlıktaki alttan altta seksistlik kokan ifade de. Geceliği kişi başı 450 lira vurgusunun altında da ne var, onu da biliyoruz. Geçelim.

Olaya aslında haberin içindeki en önemsiz noktadan bakmak istiyorum. Haberi böyle bir dille verdikten sonra Ertuğrul Kürkçü o otelde bedava kalsa ne olur gerçi? Önemsiz nokta dediğim de aslında diğer bir taraftan bakıldığında haberin en önemli yanı. Bu haber, bildiğiniz “yalan haber”dir ve kasıtlı yapıldığı çok barizdir. Muhabir hatası olamaz, gazetecilik böyle bir hatayı kaldırmaz. İnsanlık hiç kaldırmaz.

Haberin(!) muhabiri Mevlüt Yüksel otelin adını açık açık yazdığı için girip internetten baktım. İnternette yazan fiyatlar 8 Eylül itibariyle en pahalı odada iki kişi, 160 lira. Dikkatinizi çekerim, kişi başı değil, iki kişi 160 lira. Basit bir matematikle, kişi başı 80 lira. Bu hesabı tahminen Takvim muhabiri de yapabilir.

Üşenmedim, oteli aradım. Verilen fiyat iki kişi 225 lira, oteldeki en pahalı fiyat. Yarım pansiyon konaklama 30 lira ayrıca. Yani Ertuğrul Kürkçü sevgilisine (yanındaki sevgilisi mi onu da bilmiyoruz ya) “Yaa sevgilim otele bağlı kalmayalım, çıkıp dışarıda yiyelim” demiş ve otelle yarım pansiyon konaklamaya da anlaşmış olabilir. Hatta daha bir ayrıntı, oteli ETS Tur’dan almış olabilir. ETS’nin sayfasına girip baktığınızda nakit ödemelerde kişi başı fiyatın 63 lira olduğunu göreceksiniz.

Şimdi, kişi başı 450 lira vermek nireee, iki kişi 60, 126, 160 ya da hadi olsun 225 olsun vermek niree.

Ben Ertuğrul Kürkçü’ye oy vermedim. Onun avukatı da değilim. Sadece bugün yalan bir habere tanıklık ettim, tarihe not düşülsün istedim, hepsi bu.

Haberlerin dilinin baştan aşağı sorunlu olmasına, nefret söylemlerine ve seksist bakıç açılarına bile alışıyoruz da (alışmıyoruz tabii ki) şu göz göre göre yalan söylemek nasıl bir rahatlıktır, haberi yapan Mevlüt Yüksel bu rahatlığı, gücü kimden alır?

Son sorum biraz abes mi oldu ne?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder