31 Mart 2009 Salı

Amman sabahlar olmasın!

Bu, son beş yıldaki kaçıncı ayrılıp kavuşmamız sayısını ben de unuttum. Bir anda yok oluyorsun. Tam yokluğuna alışırken bir sabah kapıda beliriveriyorsun pişkin pişkin gülerek, dün sabahki gibi mesela.

Bu seferki yokluğun hepsinden çok koydu. Nedenini ben de bilmiyorum. Hayatımdaki orta ölçekli depremlerin sayısında bir artış olduğundan olabilir. Meğer evi fay hattının ortasına dikmişim de haberim yokmuş. Sen yokken bunu anladım. Ve anladım ki depremlerle yaşamayı öğrenmeliyim artık. Her sallantıda yanımda olup da üzerime kapaklanamazsın ki...

Sen yokken en çok rakı içmeyi özledim. Çok rakı içtim sen yokken ama aynı tadı alamadım, ilginçtir. Domuz Tepesi'ne ağacı sulamaya bir kere bile gitmedim ne yalan söyleyeyim. Üşendim vallahi. Zaten adada değildim çok zaman. Olduğum zamanlarda da kendimi sulamayı tercih ettim. Ne de olsa benim de cansuyuna ihtiyacım var.

Dostlarımızı görmüyorum artık. Zaten kim kaldı ki? Biraz Miletos, biraz da Aziz herhalde. Aramadım kimseyi sen yokken, kimse de beni aramadı. Demek ki kaşılıklı olarak özlemiyoruz birbirimizi. Sorun yok o halde.

Değirmene az gittim. En kısa zamanda bi el radyosu bir de yetmişlikle gidelim buruna. Şöyle hafif hafif eserken tüttürelim bir yandan, bir yandan da kafaları çekelim. Ben belki ağlarım, garantisini vermiyorum ama. Ağlamak iyidir, ağlayamayanlar düşünsün. Ne demiş adamın teki; "ağlamasını bilmeyenin gülmesinden bi bok olmaz." Değirmende yeni film projemi anlatırım sana. Film değirmende başlayacak, aramızda kalsın.

Uyku sersemiyken aklıma gelmeyen çok şey vardır sanırım. İçtikçe çenem düşer, düştükçe anlatırım. Artık bu hayattan kurtulmak gerek be Naci. Vakit geçiyor bak. Gaza getirilmeye ihtiyacım var usturupluca. Sen iyi becerirsin. Biraz gaza getir beni, ölüyorum yoksa her gün azar azar. En kötüsü de azar azar ölmek zaten. İşkence resmen.

Neyse, artık burdasın. Lafı uzatmaya gerek yok. Uzatacak çok laf, çok zaman var artık. Ne diyeyim, amman sabahlar olmasın.

Hoş geldin ulan, vallahi çok özlemişim.

Haa bir de; bu sene sen, ben, Sava ve Papaz... 1 Mayıs'ı Yunanistan Komünist Partisi bayrakları altında kutlayacağız, haberin var. Ben çok heyecanlanıyorum. 40 günden az kaldı bak. Yol yorgunusun falan da; hazırlıklarını yap şimdiden.

1 yorum:

  1. Kardeşim yazını çok sevdim o kadar çok duygulandım ki anlatamam.Yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil