9 Mart 2009 Pazartesi

'Uygun'dur...


















Bülent Uygun Fenerbahçe'de oynarken hatta futbolunu gol krallığıyla süslerken bile seveni yoktu. Ben de sevmezdim. O zaman küçüktük tabii; fanatiklik daha baskındı, bileğimizi kessek kanın siyah beyaz aktığı yıllar... Her gol sonrası asker selamı verdiğini anımsarım hayal meyal, futbolculuğuna ya da karakterine dair bir şey diyemem.

Futbolu bıraktı sonra Bülent, bir süre ortalıktan kayboldu. Sonraları menajer olarak futbola döndüğünü duyduk. Şimdilerde ise malumunuz, Sivasspor'un teknik direktörü.

Ligdeki teknik direktörler içinde mikrofon uzatılınca en çok konuşan isim, Bülent. Hani normalde muhabir bir soru daha sormak için uğraşır da teknik direktör ya da futbolcu "bu kadar yeter" der ya, Bülent Uygun'da ise durum tam tersidir. Muhabir teşekkür eder ama Bülent'in hep söylemek istediği bir şey daha vardır. Süper Lig'de Sivasspor kafaya oynayınca haliyle daha çok mikrofon uzatılır oldu Bülent'e. Felsefi(!) konuşmaları, rakibi yücelten açıklamaları, Anadolu'nun bir şampiyon çıkarmasının aslında hiç de zor olmadığını falan anlattı durdu. Taraflı tarafsız birçok ismin beğenisini kazandı. Birçoklarının da milliyetçi damarını kabarttı. Aragoneslere, Skibbelere rağbet edilen bir ülkede gencecik bir Anadolu çocuğunun çalıştırdığı takım fırtınalar estiriyordu. Acaba üç büyüklerin saltanatı bitecek miydi? Bu sırada orduya yazdığı şiirler, istiklal marşında ağlamalar falan da gırla tabii...

Hiç inanmadım İstanbul saltanatının biteceğine. Elbet İstanbul takımları er ya da geç toparlanacaktı, hadi onlar toparlanmadı Sivas düşüşe geçecekti. "Şu anki futbol düzeninde İstanbul'un üç malum takımı dışında Sivas'tan Arsenal gibi bir takım çıksa şampiyon olamaz" tezimin arkasındayım hâlâ. En fazla kafaya oynar, lig sonunda en büyük başarısı, taş çatlasın ikincilik olur bu takımların.

Neyse, Bülent'e döneyim. Son haftalarda Bülent'in konuşmalarındaki farkı gözlemliyorum şimdi. 8 puan önde giden takımın ağırbaşlı hocasından eser yok. "Mehmet Yıldız'ı bile veririm sorun değil, biz bir futbolcuya bağlı düzen kurmadık" diye artislik yapan adam şimdi, "takımda iki kişinin yeri değişince dengemiz bozuluyor" demeye başladı. Terbiyesizlik de diz boyu. Asıl konu bu zaten. Birçoğunun "ne terbiyesiz adammış lan bu" dediği, benim "gerçek yüzünü gösterdi" demeğe dilim varmadığı Bülent'i seyrediyoruz şimdi. Futbolu takip edenler Bülent'ten gözlerini ayırmasın. Bu adamın daha çok terbiyesizleştiğine şahit olacağız önümüzdeki haftalarda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder