Elime silah almadan evvel bir zaman, Murat’la aynı masada içme zevkine nail olduğum o güzel gecelerden birinde, askere gitme / gitmeme mevzubahis olmuş ve Murat’ın birkaç sözü ve hatta bakışı derinden yaralamıştı beni. Yaralayacak sözler değildi aslına bakarsan ama Murat’tan duymasam…
Bir daha görüşemedik Murat’la ta ki Iğdır’a kadar. Uykunun tutmadığı nöbetlerden birinde hücum yeleğimin ekmekliğinde günlerdir duran, kapağı açılmamış Milliyet Sanat’a göz atmaya karar vermiştim. Hiç de okumaya niyetli olmadığımdan başlıkları okuyup sayfaları hızla geçerken karşıma çıktı Murat. En az kendisi kadar ‘şık’ olan bir başka abime, meslektaşıma karalamıştı kalemini; Ahmet Şık’a… O sayfayı okumak yetmedi, havalara atmak, okşamak, koklamak istedim, heyecan ve sevinçle gelen ne yaptığını bilememe durumundan. İki sevdiğim insan aynı sayfadaydı, ne güzeldi.
Biraz durulunca yanımdan ayırmadığım kâğıt kalem ikilisini çıkarıp ben de Murat’a yazmaya başladım. Sevgi, özlem, sitem ne arasan vardı o sayfalarda. Ama olmadı, bir türlü postaya verilemedi ve ardından bir arama günü yırtılıp atıldı korkudan. “İçin rahat olsun abi, kimseye kurşun sıkmıyorum” cümlesi yüzündendi korku.
Sonra şafağın eti puf dediği günlerde bir telefon geldi kardeşimden. “Murat’ın kitabı çıkmış” dediğinde “hangi Murat” soruma haklı olarak “koyim da tur at” deyiverdi, “kitap çıkaracak kaç muradın var?” Muradımız çok da olmuyor Murat gibiler yüzünden. O böyle yazdıkça biz yine yazdıklarımızdan utanıyoruz çünkü. Onun yaptığı edebiyatsa, kurduğu cümleyse bizimkiler ne ola ki?
Murat yine sevindirdi bizi. Hiç bitmesin istediğimiz hikâyeleriyle, Bazuka’yla çıktı karşımıza. Seviniyorum çünkü onun yazdığı her bir cümle beni edebiyatçı olma yanlışından döndürüyor. Bu yaşta yanlış yollara sapmaktan kurtulursam sayesindedir biraz da Murat’ın.
Hasretle…
BAZUKA Aşk, Yalnızlık ve Şiddete Dair Hikâyeler / Murat Uyurkulak / Metis Yayınları / 2011 / 96 sayfa / 9.5 TL.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder