16 Temmuz 2009 Perşembe

Kediler, fareler bir de Güler

Neymiş efenim, kediyle farenin kapışmasında fareden taraf olmazsan otomatikman kedinin tarafını tutmuş olurmuşsun. Orduya zeval gelince yüz yıllık apolitiklerden bu lafları duymak komik oluyor tabii. Bunu tam ters taraftan söyleyenler de var ki onlar tam facia.

Bir de işin diğer boyutu var. Facia taraf yani. Yani AKP'nin kucağına oturma boyutu. Eski solcularda çok görülüyor bu boyut şimdilerde. Yüz yıldır hesaplaşmayı beceremedikleri solun diğer fraksiyonlarından insanlara laf sokmak olsun maksat... Bu arkadaşlar tarafından bir çırpıda 'darbeci' ilan edebilme edepsizliğine maruz kalabilirsiniz, aman dikkat. Bu 'taraf'ı genelde 1 Mayıs'ta göremezsiniz ortalıklarda. Polis jopu öğrencinin üzerinde hafiften esnerken yine ortalıklarda göremezsiniz. Tuzla'da ortalama her gün 1 işçi yaşamını yitirirken yine göremezsiniz onları.

Evden solculuk en güzelidir onlar için... "Ergenekon Ankara'nın ilerisine de geçsin, Ergenekon o zaman Ergenekon'dur" denildiğini anlamamalarına imkân ihtimal yok. Ama biliyorlar ki o zaman sokağa çıkmak gerekecek. Bu da bozuyor arkadaşları. Sokaktan korkmak ne kötü ya...

Neyse bitirelim, 'demokrat' arkadaşların haberi var mıdır bilmiyorum ama Güler Zere hâlâ içeride. Hâlâ kanser. DHKP/C'li olması, onun bir insan olmasından daha mı önemli sizin için bilmem ama buyrun işte bu da demokrasi sınavı. Çıkarın onu hücreden. Çıkaramazsanız da bir ses çıkarın, ona da razıyım ben. Ha bu arada Güler Zere içeriden çıkarsa sınavdan geçmeyi sağlar mı bu sonuç? Tabii ki hayır!

Ergenekon'a ses çıkarmamakla suçlanan eski-yeni sol akımlarla/gruplara/fraksiyonlara en küçük bir gönül bağım olmadığını anımsatmama gerek yok sanırım derken anımsattım sanırım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder