8 Temmuz 2009 Çarşamba

Serin kitaplar


Yaz aylarında tatilcilere kitap önermek modadır. Geçen gün yine gazetenin teki edebiyatçılara, yazarlara falan sormuştu "yazın ne okuyalım?" diye. Saçma geliyor yaz kitabı, tatil kitabı muhabbetleri. Kitap okumanın mevsimi mi olur allaasen? Bütün ülke yaz aylarında tatile çıkıyoruz, üstüne üstlük deli gibi de kitap okuyoruz ya; laf olsun sayfa dolsun gazeteciliği işte. Ben de yaptım, yapıyorsun, yaptırıyorlar. Layt haberi okuması kolaydır, su gibi gider. Yapması da bir o kadar kolay ve zevklidir. Eski alışkanlıklar depreşti bende de. Basından geri kalmayayım dedim ve aklıma gelen birkaç kitabı denize sıfır aile pansiyonunda okunması şartıyla öneriverdim.

5) Kürk Mantolu Madonna (Sabahhatin Ali): Buz gibi bir aşk romanı, çok daha fazlası. Bir çırpıda bitiyor ve bittiğinde donakalıyorsunuz. Bu havalarda iyi gider. Kitap bitince intihar etmek yok.

4) Kar Kristalleri (Thorvald Steen): Yazarı Norveç'ten. Sanırım bu bile serinletmeye yeter. Kayakla atlama sporuna gönül vermiş bir ufaklığın öyküsü. Ayrıntıya girmeyelim. Kışın okursa bunaltır, yaz aylarında cereyan yapar. Sırttan almayın rüzgârı, çok fena hasta eder. Bir sporcu olan beni ekstra bozmuştu Kar Kristalleri.

3) Bir Sürgünün Anıları (Aziz Nesin): Büyük Usta'nın kendi yaşamından bir kesit. Bursa'ya sürgüne gönderilen ve her akşam karakola gidip imza atmak zorunda olan Aziz Nesin'in Bursa'da yaşadıkları... Üşüdüğü için son parasıyla battaniye alması, gizlice İstanbul'a gelip uyuyan çocuğunu 10 dakika seyredip dönmesi...

2) Karadeniz'in Kıyıcığında (Rıfat Ilgaz): Rıfat Ilgaz'ın şiirlerine kendimi öylesine kaptırmışım ki yıllardır, Koca Çınar'ın aslında ne önemli romanları olduğunu unutuverdim. Şair Ilgaz'dan sonra geç de olsa Yazar Ilgaz'la tanıştım. Yereli anlatıp evrensel nasıl olunur? İşte böyle. Karadeniz'in Kıyıcığında'yı okurken yüzünüze önce hafiften bir karayel esecek. Kalın giyinin, sonradan tipiye dönüyor hava.

1) Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık (Mehmed Uzun): Biraz da dağ havası. Bize çok uzak bir ülke(!). Bir kadın, bir erkek... Aralarında onlarca yaş farkı... Biri asker, diğeri gerilla. Ve olaylar gelişir. Çık bakalım işin içinden.

BONUS: Kumral Ada Mavi Tuna (Buket Uzuner): Güney sahillerindeyken serin bir Boğaz havası da iyi gider diye düşündüm. Ada ve Tuna'nın öyküsü, benim öyküm...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder