18 Kasım 2009 Çarşamba

Keşke

Ekim 2008 / Paris

9 yıl önce Adapazarı'nda, prefabrik bir berberde sıramı beklerken öğrenmiştim Ahmet Kaya'nın öldüğünü. Prefabrik berberdeki 4-5 kişi aynı anda "orrrrospu çocuuu" diye kusmuşlardı. O an kendimi berberden nasıl attım dışarı, hâlâ unutamam.

Şimdi buradan açılım mevzularına falan girmek aslında manidar olur epey. Ahmet Kaya'nın yapmak istediklerinin yüz bin katını şu an devlet kendi eliyle yapıyor falan. Konuşulmamış, yazılmamış mevzular değil. Şu an için yeni bir şey söylemeyeceğim ben de. Sadece birkaç günlük bir gecikmeyle anmak istedim kendisini.

Dünya kulağıyla dinleyemedim diye hep yerinirdim, şimdi mezarını dünya gözüyle gördüm diye seviniyorum, ne acı.

"Keşke..." demeden edemiyor insan. Keşke demeden de olmuyor bazen.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder