1 Ekim 2010 Cuma

Kendinle Barışık Olma

Kendiyle barışık bireyden düşünsel bir üretim çıkmaz. Düşünsel üretimi olmayan bir bireyden ise herhangi bir dönüşüm için adım atması beklenmez. Kendiyle barışık birey, bilinenin ve düşünülenin aksine iyi bir birey değildir. Birey, kendisiyle kavgasında yol alır ve kendini değiştirir. Değişmeden kalmak ise bağlayıcı rutinlerle beraber durağanlığın, sıradanlığın ve olanı olduğu gibi benimsemenin can dostlarıdırlar.

4 yorum:

  1. Ben anlamadım şimdi. Kendisiyle kavga eden birey de kendisiyle barışık olamaz mı? Ben örneğin her dakika kendimle kavga ederim ama bu kavgayla mutluyum, bu kavga sayesinde barışığım.
    Nasıl yani, anlamadım?

    YanıtlaSil
  2. Bırak şimdi birbirimizi kandırmayalım. "Kendinle, hataların dahil mutlu ol"culardan bahsediliyor. O zaman düzeltmen gereken bir şey yok. "İnsanlar beni böyle kabul etsin" söylemine içkin ve pompalanan durumlar burada anlatılan. Bunu sen de biliyorsun, ben de :)

    YanıtlaSil
  3. mutlu olmanın patolojik bir durum olduğuna inanıyorum

    YanıtlaSil
  4. Bunun felsefedeki karşılığı “eudaimonist ahlak” (mutlulukçu ahlak). Yani hedonist(hazcıl), utilitarist (yararcı), pragmatist (faydacı) ahlak. Bunlar 18. yüzyıla kadar temel ahlak görüşü olarak gelmiş, yani Kant'a kadar. Kant buna karşı çıkar. “İnsan hayatının gayesini belirlemek insan doğası ile uyumlu olan bir şeyle uyumludur. Eğer insan hayatının temel gayesi mutluluk olsaydı doğa insanı en iyi durumda bile mutsuz kılabilecek aklı vermezdi. İnsanın gayesinin doğasına aykırı olması düşünülemez. Dolayısı ile insan hayatının gayesi mutluluk olamaz. Ama insan mutluluğa layık olabilir; onu isteyebilir ve onun için çaba gösterebilir.”

    YanıtlaSil