Bir şekilde, öyle ya da böyle kalbi soldan soldan çarpan Türkiye insanının önemli handikaplarından biri de teknolojiyi uzun süre inkâr etmesi oldu. İnkâr bitti ama bu kez de yarışa geç başlamanın handikapıyla olsa gerek hep bir adım geriden geldi bu insanlar. Son örnek Grup Yorum'un İnönü Stadı'nda verdiği muhteşem 25. yıl konserinin geçtiğimiz günlerde yayımlanan DVD'sidir benim için. Böyle bir konser bu kadar başarısız bir DVD ile mi piyasaya sürülür? Biz nasılsa boş DVD çıkarsak alacak kitlemiz var düşüncesi midir bilemiyorum, örgütü az çok bilsem de yine de böyle düşünmek istemiyorum. Neyse, görüntülerin kesilip biçilmesi ve araya serpiştirilen fotoğraf karelerinden çok daha fazlasını ummuştum ben bu çalışmadan.
Kardeş Türküler ve Efkan Şeşen'in son albümleriyle haşır neşir olabildim gelir gelmez. Özellikle Efkan Şeşen'i dinlediğimde fazlasıyla kendini tekrar etmiş düşüncesi oluştu. Hiç olmazsa Ezginin Günlüğü'nün meşhur ve dillere pelesenk ettiği Vazgeçtim'i (Can Yücel - 66. Sone) yeniden besteleme riskine girişildiyse insan ortada gerçekten çok farklı bir çalışma görmek istiyor. Hem modern hem alternatif hem de muhalif birkaç sesimiz var, onları da kaybedersek halimiz duman ve sadık bir dinleyici olarak bu kadarını istemek de hakkım diye düşünürüm.
Hoşgeldin,
YanıtlaSilhoşgeldin.
Hoşgeldin!
Efkan Şeşen'i yorumlamışın Kardeş Türküler'i yorumlamamışın. Onu da desene. Bu arada albümüne yetiştin, ama tanıtım konserlerine yetişemedin sanırım. Ankara'dakine dair bişeyler yazmıştım. Buraya da ekliim.