Mahcubiyet Müzesi

Masumiyet Müzesi 28 Nisan'da Açılıyor

"... sevgili Hrant Dink'in katline giden sürecin yasasıyla ilgili manşetti o. 301.maddenin (Türklüğe hakaret suçu) kapsamında Orhan Pamuk ve Elif Şafak da vardı. Ancak uluslarası baskıyla, o maddenin ikisini ilgilendiren kısmını kaldırdılar ama Hrant Dink'le ilgili bölümü bıraktılar. Çünkü Ermeniydi o aynı zamanda, suçu büyüktü...

Hrant Dink yalnızlaştırıldı, bizzat Orhan Pamuk tarafından. Ve Hrant, Orhan Pamuk'a küs öldü... Beş yıllık yargılama boyunca ağzını açıp tek kelime etmedi. Sürekli hükumeti övdü. Nobel ödülünü aldıktan sonra Orhan Pamuk, pamuk oluverdi... Hem kör, hem dilsiz, hem sağır oldu. Ahmet Şık'ın kitabı toplatıldığında da sesini çıkarmadı.

Kendi günahlarını sergilemek için açacak galiba müzeyi. Müze için büyük para aldı. Nobel'den büyük para aldı, kitaplardan kazanıyor, uluslararası üniversitelerde dersler veriyor, tüm bunların üstüne gidip Kültür Bakanlığı'ndan para alarak yapıyor müzesini. Kendi emeğinle yap arkadaş... Bu kadar paragöz olma.

Duymazlıktan, görmezlikten geldiği tüm o insanların feryatları giderek büyük bir çığlığa dönüşerek yaşamın her evresinde Orhan Pamuk'u rahatsız ediyor. Orhan Pamuk, içine düştüğü bu acı ve utanılası durumdan sıyrılmak için müzeye masumiyet müzesi adını verdi! Oysa o müzenin adı Mahcubiyet Müzesi olmalıydı."
(Musa Ağacık. Yeni Harman Sayı.160. Nisan 2012)