23 Mayıs 2012 Çarşamba

Yıkarım Binanızı - 1


İstanbul’da ilk defa sinema için özel olarak kullanılan mekan 1919 yılında İtalyan’lar tarafından açılan Cinemajik’tir.  Görkemli bir yapısı ve 2000 kişilik bir salonu olan binanın her katında fuaye, 2 büfesi vardır. 1930’larda dönemin ünlü müzik isimleriyle piyano eşliğinde sessiz yabancı filmlere ses getiren filmler gösterilmeye başlanmıştır.

1938’de Türkiye’de Mısır filmleri furyası başladı. ’38 – ’48 yılları arasında 1130 tane Mısır Filmi bu sinemada gösterildi. Filmlerde kullanılan müzikten rahatsız olan dönemin iktidarı filmleri değil ama müziklerini yasaklattı. Filmler müziksiz gösterilmeye başlandı. Bunun üzerine bu filmlere Türkçe şarkılar yazılmaya başlandı ve her yasağın ardından gelen yenilik olarak arabesk müziğin temelleri böylece atılmış oldu.

Mısır filmlerinin bu kadar ilgi görmesi türk melodram filmlerinin de patlamasına neden oldu. Seyircinin alıştığı ve istediği bu filmlerle birlikte hala tartışılmakta olan şu soru Türkiye’de de ortaya çıkıtı ‘seyirciye verdiğin mi yoksa seyirciden aldığın mı sanatı gerçekleştirir?’

Dönemin yapımcılarından Halil Kamil kardeşler -HaKa film- kendi filmlerini göstermek için burayı satın aldı ve türk sineması ilk filmlerinin gösterimi de başlamış oldu.


1944'te Türk Sineması, 1946'da Yeni Taksim Sineması ve 1964'te Venüs Sineması olarak isim değişikliğine uğrayan bina ’64 yılından ‘83 yılına kadar neredeyse 5’er yıl arayla bir tiyatro binası bir sinema binası olarak kullanıldı.


Sol ve elit kesimin kalbi olarak nitelendirilen salon bir dönem sanat sineması olarak anıldı ve Zeki Öktem, Yılmaz Güney gibi isimlerin ilk filmlerini perdesinde yansıttı.


’79 yılında kurulan İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun yer problemi nedeniyle 83’te kiraladığı bina 2007’ye kadar devlet tiyatrosu olarak işlev gördü. Sıraserviler’in başında bulunan ve bizim Taksim Sahnesi olarak bildiğimiz bu bina alışveriş merkezi olmak için kaderini beklemeye bırakıldı.


Binanın arkasında bulunan Maksim Gazinosu ile şu anda aynı kaderi paylaşan bina kendisine 250 bin dolar verecek ‘şanslı’ işadamını beklemekte.


Bizimse dileğimiz oraya yeni bir Demirören AVM’nin yapılmaması.


Kaynak: Geçmişten Günümüze İstanbul Tiyatroları / Yavuz Pekman (YKY)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder