9 Ekim 2012 Salı

Tayyip'e rahat yok


Diyarbakır'ın yeni emniyet müdürünü duymuşsunuzdur. Açıklamalarıyla birkaç gündür gündemde. Recep Güven'den bahsediyorum.

Kendisinin 'cemaat'ten olduğuna dair kulisler çalkalanıyor. Çok şaşırılacak bir durum değil tabii. Güven'in oldukça radikal açıklamalarına AKP'den herhangi bir karşıt sesin yükselmemesi dikkatinizi çekmedi mi? Hani PKK tarafından kaçırılan Hüseyin Aygün'e demediğini bırakmayan AKP'den, hani son dönemde MHP'nin pabucunu dama atan bir milliyetçi söylem içine giren AKP'den...

Çok uzun süredir hükümet ve cemaat çatışması kısık sesle dillendiriliyor. Kimse sesini yükseltemiyor bu konuda. Ne de olsa işin ucu okyanus ötesine dayanıyor, konuşmak kolay değil öyle.

Bugün gazeteciler AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın'a Diyarbakır Emniyet Müdürü'nün açıklamalarını soruyor. O nasıl kaçak yanıtlardır öyle... "Sonuna kadar, destekliyoruz, katılıyoruz, arkasınayız, yanındayız" gibi bir açıklama gelmiyor Aydın'dan, gelemiyor. Ama karşıt bir tek cümle de yok. Mırınlar kırınlar...

Hüseyin Aygün'ün, serbest bırakıldıktan sonra yaptığı açıklamalardan bin kat daha radikal, hadi abartalım, neredeyse bizim bile belki dillendirirken tepkilerden çekinerek söyleyemeyeceğimiz cümleler dökülüyor emniyet müdürünün ağzından. AKP'yi bırakalım, MHP'den bile neredeyse ses seda yok. Biraz Oktay Vural'ın sesi çıkmış, cılız, konuşmuş olmak için. Bir de Bahçeli bir eser gürler, o kadar. Sonra hemen o da ABD'ye çakar telefonu, "hocam kusura bakma, bu kadarını da söylemek zorundayım, malum kitle falan..."

Hep duyardım AKP-Cemaat çekişmesini. Siyasi öngörülerim, bilgi birikimim yeterli olmadığı için yorumlayamazdım. Bu iki günlük gelişmelerle ben de farkına vardım ilk kez. Bunlar ciddi ciddi kapışıyor ve işin içinde çok derin hesaplar var. Ve sanırım okyanus ötesi bundan sonra da AKP'ye istediğini yaptıracak ve AKP'den tek ses yükselemeyecek. AKP'nin bir, iki, üç dönem daha hükümette kalması okyanus ötesinin elinde sanki. Herhangi bir anlaşmazlık sonrası ya da bir çıkar çatışması nedeniyle edilecek tek bir cümle ile bu hükümet de yıkılır, her şey de olur.

Yarın emniyet müdürü arkasındaki güçle dağdakilerle de görüşür, Apo'yla da... Bir Allah'ın kulu da ağzını açamaz. Bu sözde açılımla belki AKP, BDP'nin bütün kalelerini eline geçirir yerel seçimde ama en önemli devlet noktalarına da birer birer cemaat yerleşir.

Tayyip Erdoğan gerçek anlamda hiçbir zaman iktidarının zevkini süremeyecek. Hani hep asker kast edilerek denirdi ya "bu ülkede hükümet olunur ama iktidar olunamaz" diye, şimdi asker gitti başkası geldi ama durum aslında değişmedi. Kemal neyse Recep de o işte...

Son olarak, sosyal medyada yazılanları doğru kabul edip hemen kaynak göstermek doğru değil tabii. Sadece iki gün önce ekşi'ye yazılan bir entry'yi paylaşmak istiyorum. Yazan da birilerinin tweet'lerini kopyalamış zaten.

1 yorum:

  1. Yazının üzerinden 24 saat geçmeden başbakan konuştu, sert çıkıştı: "Evlatlarımızı katleden ve ölen terörist için ağlamayız." İşte tam da benim başbakanım dedim ya da hocayla hâlâ araları açık.

    YanıtlaSil